top of page

Karantina ve Normalleşme

Yazarın fotoğrafı: Uzm. Kln. Psk. Merve Çalışkan GülUzm. Kln. Psk. Merve Çalışkan Gül


Belki bir yıl önce duysak, bir film senaryosunda görsek ya da distopik temalı bir romanda okusak bile bizde korku yaratacak ve gerçek olamayacak kadar uzak gelebilecek olan bu pandemi süreci aslında insanın adaptasyon mekanizmasının ne kadar güçlü olduğunu bizlere kanıtlamış oldu. Covid-19 henüz ülkemize ulaşmamışken ülkemizdeki insanların bir kısmı kaygılanmaya başlarken diğer bir grup ergenlere özgü "bana bir şey olmaz" savunma mekanizmasını kullanarak ruhsal stabilizesini korumuştu. Ancak Covid-19 ülkeye giriş yaptıktan sonra kaygı ve korku yaşayan insan sayısı normal olarak arttı.


Peki zaman içerisinde nasıl normalleşti bu durum ya da normalleşti mi. Sürecin başından beri yayınlanan kamu spotları, farkındalık oluşturmak için asılan tabelalar, virüsü konu alan diziler, şakalar, bıktığımız reklamlar derken farkında olmadan zihnimiz bu süreci normalleştirmeye başladı bile. Başka herhangi bir olayda ya da felakette duyacak olsak bizi dehşete düşürebilecek olan bu hasta ya da ölü sayılarını parça parça alıyor olmak mı olayı sindirmemize yardımcı oldu sizce? Ya da zihinlerimiz bir şekilde zorunda kaldığı bu duruma kendini adapte mi etti dersiniz?

"Savaş mağduru çocukların gözlemlendiği bir çalışmada araştırmacılar, çocukların her gün maruz kaldığı ölüm gerçeğiyle nasıl başa çıktıklarını ve normalleştirme süreçlerini gözlemlemiştir. Savaş mağduru çocukların oyunlarına konu yaptıkları ölüm, cenaze törenleri aslında ölümü normalleştirmelerine yardımcı oluyor ve bu gerçekle baş etme mekanizmalarını güçlendiriyordu."

Yani zihinlerimiz bu sürece alışıyor ve alışacak. Bilmemiz gereken bu normalleşme ve normalleştirme sürecinin kişiden kişiye değişeceği. Toplum olarak ve dünya olarak yaşadığımız adaptasyon iki boyutlu; fiziksel boyutu, yani biz virüse virüs bize alışıyor ve bu süreçte ortaya çıkan tepkimeler nasıl kişiden kişiye değişiyorsa ruhsal boyutta da aynı şekilde insanların süreçleri farklı olacaktır.


Baş etme ya da baş edememe mekanizmalarımızı farkına varacağımız, işe yaramayan sistemlerde değişiklik yapacağımız, kendimizi tanımaya ve keşfetmeye yönelik bir süreç "karantina" dediğimiz aslında. Bize "sosyal izolasyon"u yani fiziksel olarak virüsten korunmayı sağlıyor evet ama bunun yanında ruhsal, zihinsel boyuttaki kazanımlarımızı da fark etmek önemli. Bu süreçte bu kadar içe dönüyor olmamız bazı bünyelerde aşırı kaygıya sebebiyet verse de nihayetinde kendimize ve duygularımıza şimdi, bu süreci yaşarken odaklanmak ve bunlarla baş etmek (yemek yapmak, bol bol ekmek yapmak, herkesin yogaya başlaması vs.) kaygılarla baş etmede iyileştirici bir etkiye sahip. Yapmadığımız, ertelediğimiz, üşendiğimiz ne varsa yapabileceğimiz bir zaman dilimi aslında. Bu noktada ihtiyacımız olan tek şey motivasyon…


Baş etme mekanizmalarımızın çalışmadığını anladığımız noktada yani bu süreçte normal sayılabilecek kaygı ve korkularımızla başa çıkamayacağımızı anladığımız noktada ise gerek okumalar yaparak gerek destek alarak bu süreci baş etme mekanizmalarımızı güçlendirerek ve duygularımızı fark ederek çok değerli ve hayat boyunca işimize yarayacak, bize ruhsal anlamda bağışıklık kazandıracak bir dönüşüm sürecine çevirmemiz mümkün.


Psk. Merve Çalışkan


Коментарі


bottom of page